It's out with the old and in with the new
Eskiden kurtul ve yeniyi giy
Goodbye clouds of gray, hello skies of blue
Hoşçakal gri içindeki bulutlar, merhaba mavi içindeki gökyüzü
A dip in the pool, a trip to the spa
Havuzun içinde bir dalış, banyoya kısa bir yolculuk
Endless days in my chaise
Sonsuz günler gezinti arabamın içinde
The whole world according to moi
Tüm dünya bana uyum sağlıyor
Excuse me?
Affedersiniz?
Thank you
Teşekkürler
Iced tea imported from England
Buzlu çay İngiltere'den ithal
Lifeguards imported from Spain
Can kurtaranlar İspanya'dan ithal
Towels imported from Turkey
Havlular Türkiye'den ithal
And turkey imported from Maine
Ve hindi Maine'den ithal
We're gonna relax and renew
Rahatlayacağız ve canlanacağız
You go do
Git yap
I want fabulous, that is my simple request
Mükemmeli istiyorum, bu benim tek isteğim
All things fabulous, bigger and better and best
Her şey mükemmel, daha büyük ve daha iyi ve en iyi
I need something inspiring to help me get along
Başarmama yardım etmesi için ilham veren bir şeylere ihtiyacım var
I need a little fabulous, is that so wrong?
Biraz mükemmele ihtiyacım var, bu çok mu yanlış?
Fetch me my Jimmy Choo flip-flops
Jimmy Choo sandaletlerimi getir
Where is my pink Prada tote?
Benim pembe Prada çantam nerede?
I need my Tiffany hairband
Tiffany saç bandıma ihtiyacım var
And then I can go for a float
Ve ondan sonra bir geçit arabasıyla gidebilirim
Summer like never before
Yaz asla önceden olmamış gibi
I want more
Daha çok istiyorum
She wants fabulous, that is her simple request
O mükemmeli istiyor, bu onun tek isteği
All things fabulous, bigger and better and best
Her şey mükemmel, daha büyük ve daha iyi ve en iyi
She needs something inspiring to help her get along
Başarmasına yardım etmesi için ilham veren bir şeylere ihtiyacı var
She needs a little fabulous, is that so wrong?
Biraz mükemmele ihtiyacı var, bu çok mu yanlış?
Fabulous pool, fabulous splash
Mükemmel havuz, mükemmel gösteriş
Fabulous parties even fabulous trash
Mükemmel taraflar hatta mükkemmel ayaktakımı
Fabulous fashion, fabulous bling
Mükemmel moda, mükemmel pahalı mücevher
She's got to have fabulous everything
O mükemmel her şeye sahip olmalı
Nothing to discuss
Kayda değer bir şey yok
Everything's got to be perfect for me
Her şey benim için mükemmele sahip
She wants fabulous, that is her simple request
O mükemmeli istiyor, bu onun tek isteği
All things fabulous, bigger and better and best
Her şey mükemmel, daha büyük ve daha iyi ve en iyi
She needs something inspiring to help her get along
Başarmasına yardım etmesi için ilham veren bir şeylere ihtiyacı var
She needs a little fabulous, is that so wrong?
Biraz mükemmele ihtiyacı var, bu çok mu yanlış?
This won't do, that's a bore
Bunu yapmayacak, bu can sıkıcı
That's insulting, I need more
Bu hakaret edici, daha çok ihtiyacım var
I need, I need, I need, I need, I need, I need
Ihtiyacım var (x6)
I need fabulous
Mükemmele ihtiyacım var
Give me fabulous hair, fabulous style
Bana mükemmel saç ver, mükemmel stil
Fabulous eyes and that fabulous smile
Mükemmel gözler ve mükemmel gülüş
Oh, I like what I see, I like it a lot
Gördüğümü beğenirim, bir hayli hoşlanırım
Is this absolutely fabulous? Absolutely not
Bu kesinlikle mükemmel mi? Kesinlikle değil